2 Aralık 2013 Pazartesi

Dershanelerde son durum


   1980’li senelerden itibaren talebelerin eksik derslerine müessesesel bir destek ile üniversiteye hazırlanmalarını sağlayan Üniversite Hazırlık Kursları tekrar politik gündeme oturdu.

   Neden bu dershanelerin eğitime katkısı veya yarar-zarar vaziyeti siyasilerin gündemindedir? Burada eğitim sisteminin ihtiyacı karşılaması için ihtiyaç duyulan donanıma sahip olmaması tek neden olarak gösterilemez.

   Eğitimi ne kadar kaliteli yaparsanız yapın meslek liselerinde sayısal ders görmeyen fakat aynı suallerle imtihana giren bu talebelerin en azından sayısal dersleri bitirmek için bile kurs almaya bu dersleri kendi parasıyla bitirmeye ihtiyacı vardır.

   Yeniden mezun olup ancak üniversiteyi kazanamayanlar için bir sene bekleyip tekrar ÖSS, ÖYS, ÖYSM vs. daimi isimi değişen bu imtihana girmeleri ve muvaffakiyet kazanmaları bir kursa gitmeden olanaksız, hanede oturan veya ebeveyn zoruyla çalış bari para kazan denilen 18 yaşındaki genç artık üniversiteyi hayallerinden silmesi gerekir.

   Zati hazırlık kursuna gidip eksik derslerini bitirmek isteyen de talebenin kendisidir, bazen aile gelir kaygısı ile kursa gönderememektedir. Başka bir deyişle ders almaya ihtiyacı olan talebenin elinden kursları tamamiyle alırsanız yüz binlerce talebe mağdur olacaktır, zati param yoktu diyen binlerce ailenin yanında.

   Aslında daha ortaokul düzeylerinde, talebelerin meslekî tercihlerine bakan öğretmenler ve meslek testleri olmalı ve çocukları karakterlerine uygun mesleklere yönlendirmek hususunda da bir sistem geliştirilmelidir. Yoksa talebeler kim tarafından yönlendirildiği belli olmayan fen liselerine, Anadolu liselerine, meslek liselerine yönlendirilip hemen peşinden lise son sınıfta gencin kendi tercihi kısmen devreye girerek yürümekte olduğu 4 yıllık yolun yanlış olduğu ortaya çıkıyor. Bunu bir imtihanla düzeltme çabası ise son yılını daha yoğun ders çalışma ve dershanede eksik derslerini bitirmeye yöneltiyor. Başka çare var mı? hayır yok. Kursa gitmek ve gerçek tercihi olan üniversiteyi kazanıp 30 yıl mutlu çalışacağı mesleği edinmek istiyor.

   Bu nedenle; eğitim müfredatı (pek çok kitap eksik ve ulusal değerlerden uzak bilgiyle dolu), derslikler (40 hem de 60 kişilik sınıflar), öğretmen yeterliliği ve kalitesi (Fransızca öğretmeni din bilgisi dersine girebilir, tarih öğretmeni coğrafya anlatır, hatta bir dönem fen bilgisi dersi boş geçebilir vs.) bitirilmeden eksik eğitim-öğretim almış bu öğrencilerin yoğun bir çalışma ve idmanla yarışta derece yapmalarının önüne geçilmemelidir.

   Aslında mezunlar ve meslek lisesinde eğitim gören çocuklar için hala ek ders alma ve eksiklerini bitirme gibi bir ihtiyaç devam etmekte olduğundan bu dershanelerin değişik formatta devamına hala ihtiyaç vardır.

   1. Mezun öğrenciler için; ders tekrarı ve imtihana hazırlık kursları,

   2. Meslek lisesi öğrencileri için; ek ders öğrenimi ve imtihana hazırlık kursları,

   Şeklinde iki ayrı emele hizmet etmek için bunların daha uzun yıllar devamı gereklidir.

   Sayın başbakanın pozitif onlarca projesi ve ülke için kazandırdığı parasal olanaklar yanında eğitim ile gençliğe olumlu katkılar sağlaması da arzu ve duamızdır. Bu hususta ne kendisi ne bakanlık MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI sisteminde ne tür yenilikler düşündüklerini 2-3-5 yıllık projelerini ortaya koymuş değiller. Ne tür bir gelişim projesi var ki; dershaneye gitmeden Anadolu’dan bir öğrenci devletin az öğrenci aldığı için yüksek puan isteyen Boğaziçi Üniversitesine yerleşmeyi muvaffak olsun? İşte bunu öğreneceğimiz yeni müfredat, derslik, öğretmen kadrosu ve niteliği, imtihan sistemi, öğretme metotları üzerinde çalışıyorlar mı, ilk olarak bunları dinleyelim. Sonra da bana kalırsa 2015 yılına bir yıl kaldı, büyük özveriyle çalışan sayın Erdoğan Reisicumhur olarak 12 yıllık hizmetlerinin mükafatını almış olarak politikanın doruğuna çıkmalı. Bu hususu, 4-5 yıldır beklettiği gibi bir yıl daha bekletip yeni başbakan ki muhtemelen sayın Gül olacaktır ona emanet etmelidir.

   Ters halde bu yıl dershaneye gidemediği için üniversiteyi kazanamayan en az 100 bin öğrencinin ve velilerinin menfi dualarına muhatap olmak gibi istenmeyen vebali almış olabilecektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder