Kimdir | Nedir | Şarkı
17 Aralık 2013 Salı
Adil Karaca Kimdir ve Şarkıları
Adil Karaca ilk olarak Türkiye' de meşhur olan daha sonra ise Rusya' ya gidip ve orada yaşayan, Türk kökenli bir sanatçıdır. Sanatçı şarkılarının bir kısmını türkçe bir kısmını ise rusça olarak seslendirmektedir. 2001 yılında söylediği şarkı olan "Bomba" isimli parçasıyla daha da ismini duyurmuştur. Birçok rus tarafından tanınan sanatçı, 2014 yılında da yeni şarkılarla sevenlerinin karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Sanatçıya ait tür ise genelde Pop türündedir. Çoğu klibini de Türkiye' de çekmiştir. Kısa süre içinde büyük başarı yakalayan sanatçı aktif olarak konserler vermekte ve çeşitli organizasyonlara katılmaktadır. Sanatçıya ait olan şarkıların bir kısmını şuradan dinlemek mümkün. Sanatçıya başarılar.
14 Aralık 2013 Cumartesi
Torun Özlemi Çekenler
Bana bak kadın, hele bi yol getir o gulağını bana doğru,
şöyle iyicene uzat, bişi söylüycem gulağına …
- he, de bakalım hadi, gene ne deycen goca herif ?
- iyice ver gulağını bu yana da, dinle
- söyle herif, ne diyceksen di bahalım
- fakat kimse duymasın ha
- neymiş ki?
- fakat kimse görmesin ha
-hadi canııım merahlandırma adamı da deyiver ne diyeceksen gari
-fakat, kimseler bilmesin
- hopbalaa, iyi de ne diycen bilmiyom ki herif
- ne mi diycem ? dimeye diycem de valla utanıyom senden gız.
- alah alaah, utanıyon madem de niçin diycen ki
- şiiii diyoom !.
- ne diyoon?
- bu aşam diyoom, erken yatsak da diyom !
- nedenmiş o? haa, anladım valla, şincik iyicene anladım senin niyetini
- neyi anladın be garı ?
- bakışından anladım, git herif git, gudurdun mu n’ettin sen, iblise mı uyucaz bu yaştan sonra, başına gar yağsın emiii, el alem ne der bize he?
- amma yaptın haaa, senin aklın fikrin başka şeylerde eleham, yanış anadın beni !
- sabah erken kalkalım da, karşı köydeki torunlarımızı sevmeye gidelim diyecektim, çok özledim onları valla, çook, çok …
- e, şunu açıkca söylesen olmaz mı da, kırk dereden su taşırsın be adam.
- torunları özledim demeye utandım da, ondan işte, lâfı ağzımda dolaştırıp durmam,
- torun sevmek, torunları özlemek ne vakitten beri ayıp-günah oldu ki, goca herif
akılma da başka başka şeyler düşürürsün, içimdeki iblisi dürtlersin öyle …
- bende çok özledim de gözüm yemedi karşı köye gadar gitmeyi, ondandır sana açamadım dı bir türlü bu konuyu, değilse benim de burnuma tütüyo o yavrucuklarımız. İyi dedin gidelim valla, sabah ola hayrola be adam..
- İyi, hadi yatalım öyleyse
hayırlı geceler
sana da …
9 Aralık 2013 Pazartesi
Emel Sayın Son Albümü 2013 Hep Bana Hakkında
Yeşilçam döneminin güzelliği ve sesi ile efsaneleşmiş ismi Amaç Sayın, uzun bir müddettir yeni single çalışmaları ile gündeme gelmeye devam ediyordu. Single çalışmasının muhtevası ve şarkıları ile ilgili kimsenin net bir fikri de yoktu. Türk Sanat Müziği dalının en başarılı yorumcularından birisi olan Sayın, kimsenin beklemediği bir single çalışması ile karşısına çıktı.
Pop müziği dalında iki değişik şarkı hazırlayan ve bunları sevenleri ile buluşturan Amaç Sayın'ın yapımcılığını ise Poll Production üstlendi. Bu çalışmada aslında herkesi şaşırtan kimi farklı ayrıntılar mevcut. Single içerisinde 2 adet pop şarkısı bulunuyor. Bu şarkıların birisi Megastar Tarkan'a ötekisi ise tanınmış sanatçı ve söz yazarı Sinan Akçıl'a ait. Türk Sanat Müziği ile hayatımıza yıllar önce giren ve sarışın prensesimiz olarak tanıdığımız "Amaç Sayın, pop single" atılımı ile tüm sevenlerini her ne kadar şaşırtsa da performansı ile büyülemeyi muvaffak oldu. <font color="red">Hep bana single</font> içerisindeki 2 şarkı;
Hep Bana – Söz ve Müzik: Tarkan
Dönme Dolap - Söz ve Müzik: Sinan Akçıl
şeklinde bulunuyor. Söz ve hareketlilik manansında çok canlı şarkılar diyebiliriz. Şarkı dinleme ile ilgili hizmet veren sitemiz içerisinde Amaç Sayın'ın bu parçalarını da bulabileceksiniz. Yıllardır benimsediği müzik anlayışını değiştiren ve Pop tarzına yönelen Amaç Sayın, çalışması konusunda mutluluğunu şu şekilde anlatıyor; “Harbiden benim anlık karar verdiğim bir şeydi. Tarkan ve Sinan Akçıl'da destek sağladılar. Kendime pek güvenim yoktu ancak müthiş reaksiyonlar alıyorum. Belki de evvelce bunu yapmalıydım. Herkese teşekkür ederim. Devamı gelecek...” izahlarında bulunarak sevenlerine de yeni bir pop albüm müjdesi verdi.
Yazımızı burada noktalarken sizleri Amaç Sayın – Hep Bana şarkısının videosu ile baş başa bırakalım. Bu muazzam performansı sitemiz aracılığı ile sizlerde dinleme fırsatına nail olun.
Abdullah Yüce Hayatı ve Şarkıları
Abdullah Yüce fukara bir ailede dünyaya geldi. Küçük yaşlarda sanata olan düşkünlüğü, onu bu yolda ilerlemeye yöneltti. Daha bu yaşlarda beste yazmaya bailayan sanatçı, eğitiminide hem fakirlikten hemde sanata olan bu düşkünlüğü yüzünden bitiremedi. İlk yapıtı olan "Ali Rıza Bey" çalışması çok büyük alaka görmedi. Asıl bilinen şarkısı olan "Bu Ne Sevgi Ah, Bu Ne Izdırap" isimli bestesini 1946' da yaptı ve bu onun için dönüm noktası oldu.
Abdullah Yüce bir hayli büyük usta ile çalışmalara yaptı ve onların yapıtlarını örnek edindi. Bunlar arasında "Ali Rıza Bey, Sadettin Kaynak, Selahattin Pınar" gibi isimler sayılabilir. Sanatçıya ait kimi parçaları şuradan fırsatım oldu. Açıkcası insan daha önceki sanatçıları arıyor. Unutmadan söylemek gerek ki, sanatçı bu arada sinema filmlerinde de oynamıştır. Oynadığı filmler aşağıdaki gibidir.
Süper Baba (Dizi)
Üç Arkadaş
Karasevda
Hicran Yarası
Meyhanecinin Kızı
Ne Sihirdir Ne Keramet
Ayrı olarak sanatçıya ait olan 50' nin üzerinde plağı mevcuttur. Bazılarını youtube üzerinden bakmak olası. Sanatçı 1995 seneninde yaşadığı kalp krizi neticesi yaşamını yitirmiştir.
Bazı Plakları Şöyledir.
A Leyli Leyli 1 4:05
A Leyli Leyli 2 4:10
Beni Hatirla 3:33
Bilemem 5:45
Daima Aglar Gezersin 5:43
Ey Ben-I Kalbimde Devletim Tacim Sensin 4:28
Gitme Guzel Guzel 3:32
Hayatim Zehir Oldu 4:35
Hicmi Gulmeyecek Benim Yuzum 2:49
istemem 3:47
Izdirabim Bitmiyor 4:39
Nasibim Olsun Bir Yudum Sarap 3:27
Sana Dogru 4:53
Soyle Bana Doktor 3:34
Ta Ezelden Ahd Eyledim Sanimla Olmeyi 5:39
Uzayip Giden Tren Yollari 3:35
Vefakar Meyhane 4:02
Yasamak Mumkun Mu Acaba Senziz 2:30
Yollar Nicin Bitmiyor 3:09
6 Aralık 2013 Cuma
CHP ile MHP Birleşir mi ? Sağ ve Sol un Birleşmesi
“Sağ” ve “sol” kavramları daha önceki manalarını kaybetse de nihayet, bu partilerin biri sağda, öteki solda…
Temelde, fikriyatta farklılıklar var…
Fakat yeniden temelde; Cumhuriyet-Atatürk-hukuk devleti sorunlarında yakınlık var…
Lâkin bugünkü politik ortamda ittifak etmeleri olanaksız!
Her ne kadar, MHP, geçmişte, üstelik isminde “sol” olan, DSP ile ortak yönetim yapmış ve gayet uyumlu bir üç buçuk sene geçmişse de bugün CHP ile bir ortaklık yapamaz.
Bu ortaklık tepede; genel merkezler, genel başkanlar düzeyinde olmaz… Olamaz.
Ancak tabanda isimi konulmamış bir “seçim işbirliği” neden olmasın?
Artık önceden olduğu gibi keskin sol-sağ kutuplaşması yok…
Memleket çok değişti!
Artık “bölücülük” dahi o kadar ürkütücü, PKK dahi o kadar ağır suçlu gözükmüyor… Bu ikisine ziyade toleranslı bakan milyonlar var…
Toplumda, politik yelpazede de çok şeyler değişti… 30 yıl önce hiçbir zaman bir araya gelmesi düşünülemeyen, birbirine selâm bile vermeyen karşıt görüşlüler yakınlaştı… Hem de birbirini hasım gibi gören Demokrat Partililerle CHP’liler bile arkadaş oldu.
İTTİFAK ESKİDEN BERİ VAR
Çeşitli ittifaklar, hemen hemen her seçimde olmuştur… İsimi konsun veya konmasın!
Mahalli seçimlerde ise daha fazla olmuştur… Zira her parti, ülke sathındaki gücünü biliyor… Seçmen, nerede, kimin kazanıp-kazanamayacağını görüyor… Onun için partisinin kazanamayacağı yerde kendisine yakın gördüğü bir partiyi destekliyor.
Bu destek işi çok karmaşık olabilir…
Meselâ, MHP bir takım yerlerde AKP adayını desteklerken, bir takım şehirlerde CHP’yi veya daha başka bir partiyi destekleyebilir.
BELİRLEYİCİ OLAN İKİ ETKEN
Kendi partisinin kazanamayacağını gördüğü yerde seçmeni etkileyen etkenlerden biri diğer partilerin adaylarıdır. Bu, bilhassa küçük yerleşim birimlerinde daha tesirli olur. Hem de küçük yerlerde seçmen, partisini hiç hesaba katmadan başka bir adaya/partiye dahi rey verebilir.
Diğer etken, ülkenin/politikanın genel vaziyetidir… Şu anda “cumhuriyet’in kazanımları” tehlikede görülüyor… Tek partinin “otoriterleşmesi” kaygı veriyor. Özellikle büyük şehirlerde bu saiklerle hareket çok daha yoğun olabilecektir. Bu, CHP-MHP yakınlaşmasını getiriyor.
Parti yöneticileri ne derse desin, seçmen “ittifakı” pek çok yerde olacaktır.
MEZELLET
Zamanıyla baban kimseye gönül borcu mi ederdi?
Yok, kalmadı hâşâ sana zillet pederinden…
Dünyada haysiyettir yaşatan milleti, ferdi,
Silkin, şu mezellet tozu uçsun üzerinden.
5 Aralık 2013 Perşembe
Mutluluğu satın almak mümkün müdür ?
Hatalar ardı ardına sıralanıyorken, zamansız ayrılıkların efendisi gibi isteklerime bir mana katamıyorum. Bir sebep arayışında geceleri gündüz ile bütünlemeye ve hem de ayık gezmenin ne kadar zor olduğunu düşünmeye başladım. Hayatımda istem dışı ve hiç mi hiç düşünmediğim şeylerın gerçekleşip, reaksiyonsuz ve ruhsuzlaşarak duygularımı dile getirmekte zorlanıyorum. Aynalara bakamıyor, kendim ile olan dövüşüm bitmiyor. Bunlara kapı aralayan şeyleri bir sır küpü gibi, belleğimin derinliklerine hapsetmekten yoruluyorum.
Bütün gün izlediğim filmler ,dinlediğim müzikler, kılışeleşmiş telefon müzakereleri.... Hayatıma renk katmasını istediğim lakin ne olduğunu bilmediğim maymun iştahlılığım beni zor anlara sürüklüyor. Düşünüyorum belki de çok fazla. İhtimalleri en ince detayları ile ne yapacağım ile ilgili hep bir hesaplama var. Egoist olmak istiyorum, düşünmemek hem de kötü...
Bir takım vakit çok fazla şey istemediğimi düşünüyorum. Eksik kalan parçaları bitirmek için her seferinde attığım adımlar, yapmak istediğim onca güzel şeyin bir anda kaderin bir cilvesi gibi, oyunu gibi hep bir tekere çomak sokan bir taraf olması sıkıntılarımı ikiye katlıyor. Tam başarının dibine vururken kendimi uçurumun kenarında bulmak harbiden umutsuzluğa itiyor. "ALLAH bir kapıyı kapar ,bir kapı açar" düşüncesi ile hareket edip tecrübelerin hiç bitmemesi, bir yerlerde elbet hayatın kazançlarından sıyrılıp kurtuşun peşinde olduğumu düşünmek istiyorum. Hayat dediğim büyük bir yarış parkurunda hızlı gittiğim anlarda da hayatın ne kadar boş olduğunu gördüm. Değersiz hayatları ucuz mutluluklar ile satın alıyor ve egomu tatmin ediyordum. Ya şimdiyi sorgulamama neden olan olayların gerçek taraflarını düşünüp mutluluğun satın alınması en pahalı armağan olduğu sonucuna varmak en acı gerçek olsa gerek.
En iyisi bunları sıkıntı etmemek. Eğlenmek, tatil yapmak, müzik dinlemek gibi faaliyetlerde bulunmak gerek. Düşününce ne düzeliyor ki ?
4 Aralık 2013 Çarşamba
RTE Ahlak Hakkında ve Olması Gereken Ahlak
Başbakan Erdoğan ile Bakan Fatma Şahin'in elele gösteren resimi tenkit eden Yalçın Akdoğan; "Dövüşün da bir ahlakı vardır" demiş Yeni Şafak Gazetesinde Yasin Doğan isimiyle yazdığı yazıda…
Yerden göğe kadar haklısın Yalçın Akdoğan…
Dövüşün ahlakı, diğer ahlaklardan da daha ehemmiyetlidir. Kalleşlik yapılmaz, belden aşağı vurulmaz. Arkadan hançerlenmez, habersiz sinsice yaklaşılmaz…
Açık olunur, delikanlıca başka bir deyişle, hele ki politikada…
Ancak garibime giden bir konu var. AKP iktidar olduğu ve Recep Tayyip Erdoğan’ın da başbakan koltuğuna oturduğu günden bu yana, “Başdanışman” sıfatınızla, hemen her konuşmasının metnini yazıp, camdan okutturan siz değil misiniz?
Sizsiniz ve sizin hazırladığınız konuşma metinleri ile bu ülke, politikada dövüşün “Ahlakını” ortadan kaldırmıştır.
Aynı şeyleri başkalarının yapması halinde “Ahlak” düşüyor da sizin bugüne kadar hazırladığınız konuşma metinlerinde ahlak çok mu yüksek?...
Eeeeee… Sayın Yalçın Akdoğan, bu dünya etme-bulma dünyası. Diğer bir söylemle, ne ekerseniz onu biçersiniz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin “Devlet ananesi” ve buna bağlı olarak da “Devlet adamlığı”, sayenizde yerlerde sürünüyor, şimdi neyin yakıntınını yapıyorsunuz, anlayamadım doğrusu.
Önce kendinize bir çeki düzen verseniz diyorum…
İBRAHİM PEKBAY
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)